Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “İstanbul’daki TRT World Forum’da İsrail ile ticarete karşı protesto eylemi gerçekleştiren 9 gencimiz tutuklu. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımcı katil Netanyahu hakkındaki tutuklama kararının uygulanmasına ilişkin olarak bile henüz yetkili makamlardan bir açıklama yapılmamışken, Türkiye'nin İsrail'le ticaretini sorgulayan gençlerimiz tutuklu. Bu ironi tarihe not düşürecek ve kaydedilecektir. 9 vatandaşımızın önceden herhangi bir sabıkası bulunsa, bunların zaten Sayın Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu bir salonda bulunmaları, toplantıya katılmaları mümkün değil. Sabıkasız bir suç geçmişi olmayan 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı problemli olsalar, sabıkalı olsalar Sayın Cumhurbaşkanı'yla aynı salonda, aynı çatı altında bulunmalarına izin verilmez, göz yumulmaz, rıza gösterilmez. Suçsuz vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanı'na hakaret suçuyla cezaevlerine gönderilmiş olmalarını yanlış bir tutum, yanlış bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Bizim Yener Refah Partisi olarak duruşumuz nettir. Gençlerimizin Filistin, Gazze ve Kudüs konusundaki duyarlılığını ayakta alkışlıyoruz. Kendilerini tebrik ve takdir ediyoruz” diye konuştu.
‘İMKANLAR SEFERBER EDİLMELİ’
Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan ile Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’i ziyaret ettiklerini söyleyerek, “Memnuniyet verici olan şudur ki, her üç sendika çalışanların hakları konusunda hemfikir. Her üç sendikanın ortak görüşü şu ki, Türkiye’de asgari ücret artık sınırlı bir kesimin ücreti olmaktan çıktı. Asgari ücret Türkiye’de temel ücret haline geldi ve çalışanların neredeyse yüzde 60’ı ücretini asgari ücret düzeyinden alıyor. Geri kalanlar da asgari ücrete göre belirlenen rakamlar üzerinden ücretlerini alıyor. Ve herkes hemfikir ki, asgari ücret artık Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde bir aylık konut kirasının bile karşılığı değil. Herkes bunun farkında. Sendika başkanları bizim gerçekçi, akılcı, bilimsel, matematiğe de uygun olan 35 bin lira asgari ücret önerimizden gayet tabii memnuniyet duyuyorlar. Elbette ki, 35 bini verirken kaynağı nereden bulacaksın sorusu önemli. Yeniden Refah Partisi öneriyi getirirken kaynak önerisini de beraberinde getiriyor. İmtiyazlı holdinglere harcanan, tahsis edilen, ayrılan ve 2025 bütçesinde rakamsal büyüklüğü 2 trilyon lirayı aşan kaynaklar asgari ücretin finansmanı için işverene ve asgari ücret üzerinden alınan verginin sübvansiyonuna ayrıldığı takdirde asgari ücretin 35 bin liraya çıkması işten bile değil. Bu konuda hemfikiriz. Türkiye'nin bugün içinden geçtiği bir ekonomik buhran dönemi var. Gıda enflasyonunda dünya birincisiyiz. Konut kiralarında dünyada ilk üçteyiz. Ve insanlarımız geçinemiyor. Ücretler açlık sınırının altında. Hal böyleyken elbette ki, geçim darlığı, ekonomik problemler, işsizlik, fahiş kira artışları Türkiye'nin temel meselesidir. Çözümü için imkanlar seferber edilmeli. Herkes gayrete geçmelidir. İşçi sendikalarında bu konuda bir tutarlılık var. Herkes hemfikir. O konuda problem yok. Önemli olan hükümetin çalışanlarla hemfikir olup olmayacağı meselesidir” dedi.