Samsun'daki eski hava alanında bekçilik yaptıktan sonra 1987 yılında emekli olan Mehmet Pak, bir süre sonra tuhafiye dükkanı açtı. Pak, 12 yıl çocuklarının yardımıyla tuhafiye dükkanı çalıştırdı. Çocukları evlendikten sonra ise dükkanını kapattı. Daha sonra merak duyduğu ahşap oymacılığı işine başlamaya karar veren Mehmet Pak, yaklaşık 30 yıl önce İlkadım ilçesi Şehit Korhan Ekiz Bulvarı üzerindeki evinin alt katında bir atölye oluşturdu. Pak, burada beşik, sepet, sofra, kaşık, minyatür kağnı gibi çeşitli süs eşyaları yapmaya başladı. Yaptıkları süs eşyalarından herhangi bir kazanç beklentisi olmadığını belirten Mehmet Pak, “Ben bunları vakit geçirmek için yapıyorum. Kazanç beklentim yok. Oturmayı pek sevmiyorum, çalışmak beni ayakta tutuyor. Karadeniz’de bu işi benden başka yapan da yok. Ben öldükten sonra da bu iş bitecek” diye konuştu.
'TARİHİ İŞLER YAPIYORUM'
Mehmet Pak, “Ben burada tarihi işler yapıyorum. Tarihimizde bu araçları canlandırmak istedim. Rahmetli babam Çanakkale gazisidir. Yaralandığında hastaneye kağnı ile taşındı. Öküz arabası minyatürlerini Karadeniz’de benden başka yapan yok. Benden sonra da bu işi yapacak kimse yok. Bunları yapmak çok zahmetli bir iş. Yaptığım öküz arabalarını 1500 TL’ye satıyorum. Birçok yerden gelip alıyorlar” dedi.
'ÇALIŞMAK BENİ AYAKTA TUTUYOR'
Çalışmayı sevdiğini ifade eden Pak, “Şimdiki gençlere bakıyorum giderken, gelirken ya da yatarken ellerindeki telefonlara bakıyorlar. Ben bunları burada vakit geçirmek için yapıyorum. Kazanç beklentim yok. Oturmayı pek sevmiyorum. Çalışmak beni ayakta tutuyor. Benim burası olmadı mı ben çok sıkılırım. 6 çocuğum var, 5’i kız. Ben bu çocuklarımı fakirlikte okuttum. Memur emeklisiyim. 1987 yılında emekli oldum. Emeklilikten sonra 12 sene de tuhafiyecilik yaptım. Çocuklarımı evlendirdikten sonra da tuhafiyeciliği de bıraktım. Çocuklarımın hepsi de emekli oldu. Eşimi de 4 sene önce kaybettim. Eşim öldükten sonra tek kaldım ama çocuklarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar” ifadelerini kullandı.