Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Dünyanın herhangi bir yerinde eğer Türkiye'ye ait bir eser sahibiyseniz artık biliyorlar ki; 'Türkiye bunu gelip sizden alacak' Bu kararlı takibimiz neticesinde eser sahipleri de artık; bize ait olanı iade etmeye başladılar. Göreve geldiğimizden bu yana yaklaşık 8 bin eseri ülkemize, yani ait olduğu topraklara getirdik" dedi.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen, '21'inci Yüzyılda Türkiye'nin Kültür Seferberliği' kitabı lansmanı ve 'Kaçış Yok' sergisi açılış programı Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, programdan önce sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı. Programda ayrıca, İstanbul Valisi Davut Gül ile çok sayıda katılımcı da yer aldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan etkinlikte, Türkiye'nin kültür ögelerinin yer aldığı video gösterimi yapıldı.'BİLİYORLAR Kİ; TÜRKİYE BUNU GELİP SİZDEN ALACAK'Burada konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dünyanın herhangi bir yerinde bulunan ülkemize ait eserlerin geri kazandırıldığını belirterek, “Ben ve mesai arkadaşlarım da göreve geldiğimiz 2018 yılından bu yana kültürel mirasımızın korunması, geliştirilmesi ve tüm dünyaya tanıtılması noktasında kararlı adımları hayata geçiriyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yürüttüğümüz projelerle, kültürel mirasımızı yalnızca korumakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası alanda daha görünür hale getirmek için çalışıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanındaki müzeler, arkeolojik kazılar, restorasyon projeleri ve sanat etkinlikleri ile medeniyetimizi maziden atiye ulaştırıyoruz. Bu kadim topraklara ait eserleri dünyanın neresinde olursa olsun gidip alıyoruz... Dünyanın herhangi bir yerinde eğer Türkiye'ye ait bir eser sahibiyseniz artık biliyorlar ki; 'Türkiye bunu gelip sizden alacak' Bu kararlı takibimiz neticesinde eser sahipleri de artık; bize ait olanı iade etmeye başladılar. Göreve geldiğimizden bu yana yaklaşık 8 bin eseri ülkemize, yani ait olduğu topraklara getirdik" ifadelerini kullandı.'ÜLKEMİZİN KÜLTÜR MİRASINI UNESCO GEÇİCİ MİRAS LİSTESİNE KAYDETTİRİYORUZ'Bakan Ersoy, en çok unsur kaydettiren 2'nci ülke olduğumuza dikkat çekerek, “Bizim Bakanlık olarak diğer önemli başlığımız kütüphanelerdir. 2018'den bu yana 204'ü hiç kütüphane olmayan yerlerde sıfırdan yapılan olmak üzere toplamda 524 kütüphaneyi hizmete açtık. Bu yıl Bakanlığımıza bağlı olarak hizmet veren kütüphane sayısı bin 296'ya ulaştı. Bunun yanı sıra gezici kütüphanelerimiz ve bebek kütüphanelerimizin de sayısını artırmış olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Rami Kütüphanesi son hizmete açtığımız kütüphanelerin başında geliyor. Aynı zamanda bir kültür ve sanat merkezi olarak da hizmet veren bu kütüphanemizin ziyaretçi sayılarına baktığımızda ne kadar doğru bir adım attığımızı bir kez daha gördük. Kısa kısa yaptıklarımızı sizlere hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin kültür mirasını UNESCO Geçici Miras listesine kaydettiriyoruz. Ne mutlu ki bizlere 2018 yılı da dahil olmak üzere 4 alanımız listeye dahil edildi. Ülkemiz çabalarımızın bir karşılığı olarak UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde 30'a ulaşan kültürel değeriyle en çok unsur kaydettiren 2'nci ülke haline geldi. Kültür ve sanata halkımızın erişimini kolaylaştırmak için Türkiye Kültür Yolu Festivallerini başlattık. Şehirlerimizin somut ve somut olmayan kültürel miraslarını tüm ziyaretçilerimizle buluşturmayı hedefledik. Bu heyecan, bundan dört yıl önce bir şehirde atılan ilk adımla başladı ve bugün yedi bölgemizde, 16 şehrimizde kök salarak büyüdü. Gelecek sene ise Türkiye Kültür Yolu Festivalleri rotasına Malatya, Manisa, Mardin ve Kayseri olmak üzere 4 ilimizi de dahil ederek yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.'KÜLTÜREL SEFERBERLİK HAMLESİ İÇİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR'İletişim Başkanı Altun, “Bu hız çağında toplum olarak, millet olarak, ülke olarak son derece güçlü kültürel saldırı girişimleriyle karşı karşıyayız. Dünyanın bir örnekleşmesi, küresel kültürel hegemonya inşası gayretleri bu kültürel saldırı girişimlerini daha tahripkâr hale getirdi, getiriyor. Bu küresel bağlam içinde, karşı karşıya kaldığımız kültürel kuşatma girişimlerine karşı biz Türkiye olarak bir kültürel seferberlik hamlesi içinde olmamız gerektiğine inanıyoruz. Ve çalışmalarımızı bu yönde gerçekleştiriyoruz. Seferberlik; malumlarınız, milli birlik ve beraberliğin tehlikeye düştüğü zamanlarda başvurulan bir yöntem. Bu sempozyuma ve bu kitap çalışmamıza bu ismi bile-isteye koyduk. Çünkü biz, milletimizin, ülkemizin, Türkiye'mizin özellikle kültür alanında 'çetin bir cengin', zorlu bir savaşın içinde olduğu ve bu cenkte, bu savaşta bir seferberliğe ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz. 'KAÇIŞ YOK' sergimiz, bu sergiye kaynaklık eden girişimlerimiz bu cengin, bu mücadelenin güncel örneklerinden biri. İnancım odur ki; bu sergi, kültür varlıklarımıza yönelik tahribat ve kaçakçılığın önlenmesine katkı sağlamakla kalmayacak, kaçak kazıların neden olduğu zararlara yönelik de farkındalık oluşturacaktır" diye konuştu.'12 BİNİ AŞKIN ESERİN TÜRKİYE'YE İADESİ SAĞLANMIŞTIR'Altun, Türkiye'ye iade edilen eserlere değinerek, “Gerçekten de Kültür ve Turizm Bakanlığımız yasa dışı yollarla yurt dışına götürülen çok sayıda tarihi eseri, ait oldukları topraklara yani buraya Anadolu'ya geri getirmek için büyük çaba harcıyor. 2002 yılından itibaren 12 bini aşkın eserin Türkiye'ye iadesi sağlanmıştır. Bu iadelerin 8 bine yakını yani yaklaşık 3'te 2'si son 6 yılda gerçekleşmiştir. Bu sempozyum vesilesiyle başta Gazze olmak üzere dünyada zalimlerin zulmüne maruz kalan tüm mazlumlarının acılarının son bulmasını temenni ediyor, daha adil, daha yaşanabilir bir dünyanın inşası için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum" şeklinde konuştu.