Ankara'da 30-31 Ağustos'ta Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, Kara Harp Okulu mezunu teğmenler dönem birincisiyle kılıçlarını çekip "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye slogan atmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin "Geçenlerde malum mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsun?" ifadesinde bulunmuş ardından Milli Savunma Bakanlığı tarafından teğmenlere soruşturma başlatılıp Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu 'ihraç istemiyle' disipline sevk edilmişti.
Olaya dair birçok tepki gelmeye devam ederken Bursa Barosu dahil 53 Baro ortak açıklamada bulundular.
Türkiye Barolar Birliği'nden yapılan açıklama şöyle;
Kara Harp Okulu'ndan başarı ile mezun olan teğmenler hakkında yemin töreni sonrası Atatürk'e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir mezuniyet ritüeli nedeniyle Disiplin Kanunu'nun 20/1-c maddesi gereğince Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) itibarına zarar verme gerekçesiyle 'silahlı kuvvetlerden ayırma cezası' istemli disiplin süreci başlatıldığı haberleri basına yansımıştır. İnanmakta zorlandığımız bu haberlere ilişkin olarak TSK'dan bir açıklama gelmemiş olması ise üzüntümüzü ve kaygımızı artırmıştır.
TSK mensupları için Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak Anayasa'dan ve kanunlardan kaynaklı görev ve sorumlulukları gereğidir. Zira Anayasamızın özü, lafzı ve ruhuyla Cumhuriyetin kurucu değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine dayanmaktadır. Ayrıca gerek askerlik yemini gerekse TSK İç Hizmet Yönetmeliği demokratik, laik, hukuk devleti ilkeleri üzerinde yükselen Cumhuriyeti korumak ve ona bağlılık unsurlarını içermektedir.
Kaldı ki, emperyalist işgale karşı direnişi, düzenli ordu çatısı altında birleştirerek modern Türk ordusunun temellerini atan, modernizasyon sürecini büyük bir hızla devam ettirerek TSK'ya son halini veren Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü anmayı, onun ilke ve inkılaplarına sahip çıkmayı 'TSK'nın itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranış' olarak kabul etmek akılla ve vicdanla bağdaşmayacağı gibi hepimizi derinden yaralayacak bir değerlendirme olur.
Asıl kaygımız ise yaşanan bu sürecin orduya duyulan güveni derinden sarsacak nitelikte olmasıdır. Bu bakımdan da beklentimiz sürecin anılan kaygıları ortadan kaldıracak şekilde hukuka uygun şekilde yürütülmesidir. Türkiye Barolar Birliği olarak gelişmeleri yakından takip edeceğimizi, Cumhuriyetin kurucu değerleri ile Atatürk ilke ve devrimlerini yılmadan savunmaya devam edeceğimizi bir sefer daha kamuoyu ile paylaşırız.
Bursa Barosu'ndan yapılan açıklama şöyle;
"Kara Harp Okulu mezunu subaylarımız Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu'nun, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek Cumhuriyet değerlerine olan bağlılıklarını ifade etmelerinin ardından 'TSK'dan ayırma cezası' talebi ile Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelerini üzüntüyle öğrendik.
Ülkemiz, işgalci kuvvetlere karşı verilen ve başarıya ulaşan Kurtuluş Savaşı neticesinde bağımsızlığına kavuşmuştur. Ülkemizin bağımsız lığa kavuşmasında Kuva-yi Milliye birliklerinin düzenli ordu çatısı altında birleşmesinin ve 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu ismiyle bugünkü TSK'nın kurulmasının etkisi büyüktür.
Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından birini de Sakarya Meydan Muharebesi, diğer adıyla Subaylar Muharebesi oluşturmaktadır. Muharebenin bu adı, cephenin en ön saflarında fedakarca savaşan yetişmiş nice subayımızı kaybettiğimiz için aldığı bilinmektedir.
Dolayısıyla Subaylar Muharebesi'ni Başkomutan olarak idare eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılık bildirmek, subaylarımız için bir tarihi bilinç ve sorumluluktur.
Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde demokratik ve laik hukuk devleti ilkesi üzerine inşa edilmiş, Devlet düzenini bu kurucu anayasal değerlere dayandırmıştır. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup genç subayların, kurucu değerlere bağlılığı ifade özgürlüğünün toplu kullanımı olup Anayasa güvencesi altındadır.
Ayrıca söz konusu eylemin 6413 Sayılı Türk Silahları Kuvvetleri Disiplin Kanununun 20'nci maddesinde düzenlenen TSK'dan ayırma cezasını gerektiren sınırlı sayıdaki hallerin kapsamında sayılamayacağı anılan kanunun lafzından açıkça anlaşılmaktadır.
Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, Atatürk'ün ilke ve devrimler- ine daima bağlı kalacağımızın altını çizmekle birlikte tarihsel gerçeklere, hukuka, yasalara ve vicdanlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hareket edilmesi ve netice alınması en büyük temennimizdir."
Ortak açıklama yapan 53 baro şöyle;
''Adana Barosu - Adıyaman Barosu - Afyonkarahisar Barosu - Aksaray Barosu - Amasya Barosu - Ankara Barosu - Antalya Barosu - Artvin Barosu - Aydın Barosu - Balıkesir Barosu - Bartın Barosu - Bilecik Barosu - Bolu Barosu - Burdur Barosu - Bursa Barosu - Çanakkale Barosu - Çankırı Barosu - Denizli Barosu - Düzce Barosu - Edirne Barosu - Elazığ Barosu - Eskişehir Barosu - Giresun Barosu - Gümüşhane Barosu - Hatay Barosu - Isparta Barosu - İstanbul Barosu - Kahramanmaraş Barosu - Karabük Barosu - Kastamonu Barosu - Kayseri Barosu - Kırklareli Barosu - Kocaeli Barosu - Konya Barosu - Kütahya Barosu - Manisa Barosu - Malatya Barosu - Mersin Barosu - Muğla Barosu - Nevşehir Barosu - Niğde Barosu - Ordu Barosu - Osmaniye Barosu - Sakarya Barosu - Samsun Barosu - Sinop Barosu - Tekirdağ Barosu - Tokat Barosu - Trabzon Barosu - Uşak Barosu - Yalova Barosu - Yozgat Barosu - Zonguldak Barosu."