Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı tarafından Ankara'daki bir otelde düzenlenen '2'nci İletişim Şurası Hazırlık Çalıştayı'nın açılışında konuştu. Altun, bugün sınırsız tüketim anlayışının, vahşi tüketimcilik ideolojisinin sirayet ettiği bir küresel toplumun varlığı ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Altun, "Tükettikçe tatmin olacağını sanan ancak psikolojik açlığı giderek daha da derinleşen bireylerin içinde olduğu bir kısır döngü ile karşı karşıyayız. Yeni medya düzeni içinde sürekli yeni mesajlara muhatap olan medya tüketicileri, saniyeler içinde duygudan duyguya geçiş yapmakta, bu da huzursuz, tatminsiz bireyler yaratmaktadır. Evet, bilgiye erişim artık çok kolay ve hızlı. Ancak hangi bilgiye? Algoritmalarla önümüze konulan hazır bilgiye mi? Yoksa kendi irademizle bizi idrake ulaştıracak derinlikli bilgiye mi? Hakiki bilgiye mi? Yoksa tahrif edilmiş bilgiye mi? Dağınık bir zihnin, hakikat temelinde bir hayat tasavvuru inşa etmesi mümkün mü? Hakikat krizi tam da burada karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
'İSRAİL HÜKÜMETİNİ KASTEN SUÇSUZ GÖSTERMEYE GAYRET EDİYORLAR'
Kitleler arasında, toplumlar arasında, gerçekle yanılsama arasındaki çizginin belirsizleştirdiğini söyleyen Altun, "İçinde olduğumuz küresel medya düzeni, ne yazık ki sözünü ettiğimiz hakikat krizini derinleştiren başlıca unsur. Küresel medya kartelleri; haber, reklam ve eğlence içeriklerini uluslararası alandaki adaletsizliği ve sömürü düzenini tahkim edecek şekilde yeniden üretiyorlar. Bu karteller, sehven değil kasten küresel alandaki zulümleri meşrulaştırmaya, onları görünmez kılmaya çalışıyorlar. Gazze'deki soykırımı tüm dünyaya aktarmak için hakikat nöbeti tutan gazetecileri, Filistin'in masum çocuklarını, kadınlarını, insanlarını katleden İsrail hükümetini; kasten, bile isteye suçsuz göstermeye gayret ediyorlar. Karşımızda kasti bir vicdansızlık, gayriahlaki bir tavır var. Teoman Duralı Hocamızın o müthiş deyişiyle, 'En korkunç cinayet doğru olanın katlidir' ve biz bu cinayetin her gün farklı şekillerde tezahür ettiğine şahit oluyoruz. Yalnızca ifadelerle, kelimelerle, kavramlarla da değil; simüle edilmiş haberler, tek kaynaktan beslenmiş, güdülenmiş belgeseller, algıları değiştirmek üzere kurgulanmış alt metinler, sözüm ona en iyi listeleriyle yükseltilen trendler ve dezenformasyonun tüm halleri, her gün milyonlarca insana ulaşıyor. Uluslararası siyaset alanında da maalesef çok farklı bir görünümle karşılaşmıyoruz" ifadelerini kullandı.