Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Şehitlerimizin Emanetiyle Birlikte Okuyoruz’ etkinliğinde şehit anne ve eşleri, devlet korumasındaki çocuklarla buluştu. FETÖ ve PKK terör örgütleriyle verilen mücadelede evlatları şehit düşen anneler, öksüz ve yetim çocuklara sarılarak onları bağrına bastı. Duygu yüklü anların yaşandığı gecede şehit polis memuru Yakup Sürücü'nün anne ve babası çocuklara, tarlada yetiştirdikleri ayçiçeği ve mısır ikramında bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Şehitlerimizin Emanetiyle Birlikte Okuyoruz’ etkinliğinde şehit anne ve eşleri, devlet korumasındaki çocuklarla buluştu. FETÖ ve PKK terör örgütleriyle verilen mücadelede evlatları şehit düşen anneler, öksüz ve yetim çocuklara sarılarak onları bağrına bastı. Duygu yüklü anların yaşandığı gecede şehit polis memuru Yakup Sürücü'nün anne ve babası çocuklara, tarlada yetiştirdikleri ayçiçeği ve mısır ikramında bulundu.
Yakutiye ilçesindeki Nene Hatun Çocuk Evleri Sitesi'nde dün akşam, ‘Şehitlerimizin Emanetiyle Birlikte Okuyoruz’ adıyla, bakım ve koruma altındaki çocuklar ile şehit anneleri ve eşlerinin katılımıyla okuma saati, zeka oyunları etkinliği ve Karagöz ile Hacivat gösterisi düzenlendi. Gecede, 15 Temmuz günü izinli olmasına rağmen darbe girişimini öğrenince, ‘Vatan meselesi gitmem lazım’ diyerek Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na giden ve şehit olan polis memuru Yakup Sürücü'nün babası İbrahim Sürücü ve annesi Çiğdem Sürücü de etkinlikte yer alarak kendi tarlalarında hasat ettiği ayçiçeği ve mısırları, semaver çayı eşliğinde ikram etti. Çocuklarla birlikte kitap okuyup, çay eşliğinde çekirdek ve mısır yiyen, Karagöz ile Hacivat gösterisini izleyen aileler, zaman zaman duygu dolu anlar yaşadı. Bir tarafta anne ve babalarından uzak diğer tarafta evlat ve eşlerini kaybeden kadınlar, çocuklara sarılıp özlemlerini giderdi. Gecede bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, bu programda, çocukların sosyal ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunurken, aynı zamanda kıymetli şehitlerimizin emaneti olan ailelerimizle güçlü bağlar kurmayı amaçladıklarını söyledi. Şehitlerimiz, bu vatan için en değerli varlıkları olanların, canlarını feda ettiğini belirten Aykut, Bizim görevimiz, onların geride bıraktığı emanetlere sahip çıkmak ve bu kutsal mirası gelecek nesillere aktarmaktır. Programımızda, öncelikle şehit anneleri ve çocuklarımızla bir arada okuma saati gerçekleştirdik. Bu güzel anlar, çocuklarımızın eğitimlerine katkı sunarken aynı zamanda şehit ailelerimizle aramızdaki gönül bağlarını daha da güçlendirmiştir. Güzel bir zaman geçirdik. Bugün bizleri onurlandıran Şehit Polis Memuru Yakup Sürücü'nün ailesine de ayrıca teşekkür ediyorum. İbrahim Bey ve Çiğdem Hanım'ın programımıza katılımları bizler için büyük bir anlam taşıyor. İbrahim Bey'in kendi tarlasından hasat ettiği çekirdek ve mısırları semaver çayı eşliğinde çocuklarımıza ikram etmesi, bu programa samimi ve sıcak bir hava katmıştır diye konuştu.Çocuklarla düzenlenen etkinliğe katılan Şehit Recep Ötügen'in eşi Gülten Ötügen, Eşim 1994 yılında Erzincan Sansa Deresi’nde şehit oldu. İki çocuğumuz var. Oğlum 39, kızım 41 yaşında. Eşim şehit olduğunda çocukların biri 11 diğeri 13 yaşındaydı. Devlet korumasındaki çocuklarla birlikte olduğum için çok mutluyum. Onları tabii bağrımıza basacağız, kendi evlatlarımızdan kesinlikle ayırmıyoruz. Onlar da bizim evladımız dedi.Şehit Muhammed Ferdi Güntekin'in annesi Nesrin Güntekin, oğlunun şehadetinden 5 yıl geçtiğini belirterek, Bu çocuklarımızı tanıdığıma çok memnun oldum. Çok güzel kızlar, şimdi verseler hepsini evime götürür bakarım. Dört çocuğum vardı, biri şehit oldu üçü kaldı. Hepsi evli, yalnız yaşıyorum. Şehit olan çocuğum da evliydi ve bir kızı vardı. Bu çocuklarımızı gördüm, benim şehidim aklıma geldi. Çok zor diye konuştu.15 Temmuz şehitlerinden polis memuru Yakup Sürücü'nün annesi Çiğdem Sürücü ise Onlara tarladan topladığım ayçiçekleri, mısırları yavrumun hatırı ve çocukları bir nebze olsun sevindirebilmek için getirdim. Hiçbir anne çocuğunu bırakmaz. Ben ona anne demiyorum. Anne demek çok maneviyatı büyük bir şey, güçlü bir şey herkes anne olamaz dedi.